Ara


OZAN GÜLHAN
5 May 2015
U-TA-NI-YO-RUM!..
Kanunlar ve uluslararası kurallar hiçe sayılarak avukatların uzun arama kuyruklarına sokulduğu, Bırakın sıradan avukatları, meslek örgütü...
63 görüntüleme0 yorum


OZAN GÜLHAN
28 Nis 2015
Panik butonu
Geçenlerde Türkiye Barolar Birliği’nden “Lütfen iki dakikanızı ayırıp anketimize katılır mısınız?” diye bir mesaj geldi. Meraklı bir adam...
76 görüntüleme0 yorum


OZAN GÜLHAN
14 Nis 2015
Uyku, biraz uyku...
“İntikam, soğuk yenen bir yemektir” diye boşuna dememişler. Dokuz ay on günlük sabırlı bir bekleyişten sonra doğan oğlumuz Sinan Cem,...
60 görüntüleme0 yorum


OZAN GÜLHAN
12 Nis 2015
Avukatların en çok yaptığı 15 hata
Hatasız kul olmaz, hele avukat hiç olmaz. Her avukat mesleğe başladığı ilk günden bıraktığı güne kadar birçok hata yapar; yaptıkça da...
229 görüntüleme0 yorum


OZAN GÜLHAN
5 Nis 2015
Bir Avukatlar Günü yazısı…
Molierac demiş ki, “Avukatlar tarih boyunca köle kullanmadılar ama hiçbir zaman efendileri de olmadı!” Bak bak, lafa bak. Neymiş efendim,...
116 görüntüleme0 yorum


OZAN GÜLHAN
31 Mar 2015
İç güvenlik paketi: Bir demokratikleşme hikâyesi!
Yok başkanlık sistemi tartışmaları, yok Arınç-Gökçek atışması, yok kaçak sarayda bıldırcın yumurtası derken, bir baktık İç Güvenlik...
27 görüntüleme0 yorum


OZAN GÜLHAN
10 Mar 2015
Ananın Yeri
Şu şehir dışı duruşmalarının sadece iki yanını seviyorum: Turistik mekânları gezmek ve yöresel lezzetleri tatmak. Ancak günübirlik...
1.143 görüntüleme0 yorum


OZAN GÜLHAN
3 Mar 2015
Ha bu da bağa ders olsun! (Yetki belgeli avukat)
Genelde yetki belgeli, “tek kullanımlık” avukatlar duruşmaya dosyadan bihaber girer bizim ülkemizde. Hâkim de kendisiyle aynı durumda...
1.330 görüntüleme0 yorum


OZAN GÜLHAN
24 Şub 2015
Bir Samsun yolculuğu: Ben, Müzeyyen, Michael ve keçi
Aslında hâkime hiç kızmıyorum. Adamcağız duruşmayı Ocak sonuna vermek istedi de, Şubat ortası olsun diye ben tutturdum. Şimdi dışarıda...
103 görüntüleme0 yorum


OZAN GÜLHAN
17 Şub 2015
Özgecan’ın Anısına: Kara Kış Çiçekleri Dökerken...
Bu tutmuş, bu kesmiş, bu pişirmiş, bu yemiş, bu da okuldan gelmiş, “hani bana hani bana” demiş. Ne kadar çocuksu değil mi? Ancak...
48 görüntüleme0 yorum